insana yakışır hayat

insana yakışır hayat teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
insana yakışır hayat life worthy of a human being

insana yakışır hayat terimi için benzer kelimeler ve anlamları

insana yakışır konutlarda yaşamak live in dwellings fit for human beings
insana hayat vermek give life to man
yakışır befitting
kız evlâda yakışır daughterly
yakışır şekilde worthily
buna yakışır thereto appertaining
sana yakışır mı would it suit you
sana saat kaçta yakışır what time would suit you
sana daha iyi yakışır better suits you
yakışır as befitting
sana en çok yakışır would suit you best
krala yakışır befitting a king
sana en çok yakışır suits you most
allah’a yakışır at odds with god
bana en çok yakışır would suit me best
yakışır şekilde befitting manner
sana en çok yakışır will suit you best
bu herkese yakışır that suits everybody
sana en çok yakışır would fit you best
yakışır gibi as is befitting
varlıklara yakışır befits beings
daha yakışır are more befitting of
ona yakışır befitting his
11.00 sana yakışır mıydı? would 11.00 suit you?
insana benzeyen anthropoid
insana benzeyen maymun anthropoid ape
insana benziyor anthropomorphized
insana benzeyen hominoid
insan insana person-to-person
insana yatırım yapmak investing in people
insandan insana geçiş human-to-human transmission
daha fazla insana ulaşmak reach more people
insana saygı respect for people
insandan insana değişim people-to-people exchange
insana güven trust in people
insandan insana bağları people-to-people ties
insanlardan insana örgüt people to people organization
bir insana ulaşmak reach a person
bir insana zarar vermek harm to a person
insandan insana from human to human
insana yönelik oriented to person
insanlardan insana diyalog people-to-people dialogue
insana yatırım investment in people
insana yatırımlar investments in people
sürekli insandan insana geçiş sustained human-to-human transmission
bir insana saldırmak strike a person
mümkün olduğunca çok insana ulaşmak reach as many people as possible
insana yatırım yapmak invest in people
insandan insana işbirliği people-to-people cooperation
bir insana dokun touch a person