bozulmuş böbrek, karaciğer,

bozulmuş böbrek, karaciğer, teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bozulmuş böbrek, karaciğer, impaired kidney, liver,

bozulmuş böbrek, karaciğer, terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bozulmuş böbrek veya karaciğer fonksiyonu impaired renal or hepatic function
bozulmuş karaciğer fonksiyonu impaired liver function
bozulmuş karaciğer impaired liver
bozulmuş böbrek fonksiyonu impaired kidney function
bozulmuş böbrek impaired renal
bozulmuş böbrek impaired kidney
ciddi derecede bozulmuş böbrek fonksiyonu severely impaired kidney function
karaciğer ve böbrek liver and kidney
böbrek veya karaciğer hastalığı kidney or liver disease
karaciğer veya böbrek hastalığı liver or kidney disease
karaciğer ve böbrek hastalığı liver and kidney disease
karaciğer, böbrek liver, kidney
karaciğer ve böbrek fonksiyonu liver and kidney function
karaciğer böbrek mikrozomali liver kidney microsomal
böbrek ve karaciğer kidney and liver
karaciğer ve böbrek yetmezliği liver and kidney failure
karaciğer ve böbrek yetmezliği hepatic and renal failure
böbrek veya karaciğer problemleri kidney or liver problems
karaciğer ve böbrek hasarı liver and kidney damage
böbrek veya karaciğer yetmezliği renal or hepatic impairment
böbrek veya karaciğer fonksiyonu renal or hepatic function
karaciğer böbrek fonksiyonu liver renal function
şiddetli karaciğer veya böbrek hastalığı severe liver or kidney disease
akciğer, böbrek ve karaciğer lung, kidney and liver
karaciğer veya böbrek fonksiyon bozukluğu liver or kidney dysfunction
böbrek ve karaciğer fonksiyonu kidney and liver function
karaciğer ve böbrek hücreleri liver and kidney cells
böbrek böbrek renal kidney
böbrek ve böbrek pelvisi kidney and renal pelvis
böbrek böbrek hastalığı renal kidney disease
böbrek böbrek kidney renal
bozulmuş degraded
bozulmuş glukoz toleransı impaired glucose tolerance
bozulmuş açlık glukozu impaired fasting glucose
bozulmuş varlıklar impaired assets
kırılmış, bozulmuş is broken
bozulmuş işlev impaired function
bozulmuş krediler impaired loans
bozulmuş sürüş impaired driving
bozulmuş is impaired
bozulmuş iyileşme impaired healing
bozulmuş zihinsel durum altered mental status
bozulmuş performans impaired performance
bozulmuş denge impaired balance
bozulmuş olabilir may be impaired
bozulmuş bağışıklık sistemi impaired immune system
bozulmuş büyüme impaired growth
ciddi şekilde bozulmuş severely impaired
bozulmuş toprak disturbed soil
bozulmuş kan temini disturbed blood supply