isviçre hukuku, ayrımcılığa maruz kalmamalarını engellemez.

isviçre hukuku, ayrımcılığa maruz kalmamalarını engellemez. teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
isviçre hukuku, ayrımcılığa maruz kalmamalarını engellemez. swiss law doesn't prevent them from discriminating.

isviçre hukuku, ayrımcılığa maruz kalmamalarını engellemez. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ayrımcılığa maruz kalmak be discriminated against
ayrımcılığa maruz kalmak subject to discrimination
ayrımcılığa maruz subjected to discrimination
ayrımcılığa maruz kalmak be subject to discrimination
ayrımcılığa maruz kalmak be subjected to discrimination
kadınları ayrımcılığa maruz bırakır subjects women to discrimination
hiçbir çocuk ayrımcılığa maruz kalmamalı no child should suffer discrimination
ayrımcılığa maruz kalan kadınlar women facing discrimination
ayrımcılığa maruz kalmak being subjected to discrimination
ayrımcılığa maruz kalan bir grup a group suffering discrimination
nedeniyle ayrımcılığa maruz kaldı subjected to discrimination because of
dayalı ayrımcılığa maruz kalmak be subjected to discrimination based on
her türlü yasadışı ayrımcılığa maruz kaldığı tespit edildi found to be engaging in any type of unlawful discrimination
gerekçesiyle ayrımcılığa maruz kalmak be subject to discrimination on the grounds of
tarihsel sistematik ayrımcılığa maruz kalır subjected to historical systematic discrimination
sistematik ayrımcılığa maruz kalmıştı had suffered systematic discrimination
ayrımcılığa maruz kalmak exposed to discrimination
isviçre hukuku swiss law
isviçre hukuku kapsamında incorporated under swiss law
isviçre maddi hukuku swiss substantive law
isviçre'nin ana hukuku substantive law of switzerland
engellemez does not preclude
engellemez does not prevent
bu engellemez this does not preclude
hiçbir şey engellemez nothing prevents
engellemez does not bar
engellemez does not prevent from
engellemez does not impede
hiçbir şey engellemez nothing shall preclude
engellemez would not prevent
hiçbir şekilde engellemez in no way precludes
bunu engellemez does not preclude that
seni engellemez does not preclude you
hakkı engellemez does not preclude the right
engellemez doesn't prevent
sizi engellemez does not prevent you from
seni engellemez does not prevent you
buradaki hiçbir şey engellemez nothing herein shall preclude
engellemez does no prevent
koleksiyonu engellemez does not prevent the collection
biri diğerini engellemez one does not preclude the other
yaptırımı engellemez does not preclude enforcement
bu engellemez that does not prevent
ama engellemez but does not prevent
geleceği engellemez does not prevent future
mahkemeleri engellemez does not impede courts
engellemez does not inhibit
onu engellemez would not prevent him from
sizin veya bizim getirmemizi engellemez does not prevent you or us from bringing
ikinizi de engellemez does not prevent either you