aktif farmasötik madde

aktif farmasötik madde teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
aktif farmasötik madde active pharmaceutical substance

aktif farmasötik madde terimi için benzer kelimeler ve anlamları

farmasötik muayene sözleşmesi ve farmasötik pharmaceutical inspection convention and pharmaceutical
farmasötik olarak aktif bir madde a pharmaceutically active substance
aktif farmasötik bileşen active pharmaceutical ingredient
api aktif farmasötik bileşen api active pharmaceutical ingredient
aktif farmasötik active pharmaceutical
farmasötik olarak aktif pharmaceutically active
aktif farmasötik maddeler active pharmaceuticals ingredients
aktif farmasötik bileşen tozları active pharmaceutical ingredient powders
farmasötik olarak aktif bileşen pharmaceutically active ingredient
aktif farmasötik için iyi üretim uygulama rehberi good manufacturing practice guide for active pharmaceutical
aktif farmasötik içerikler ve ara ürünler active pharmaceutical ingredients and intermediates
aktif farmasötik bileşenlerin of active pharmaceutical ingredients
herhangi bir madde veya madde kombinasyonu any substance or combination of substances
madde 10 madde a article 10 item a
16. madde ve 17. madde article 16 and article 17
43. madde ve madde 49 article 43 et seq and article 49
farmasötik pharmaceutical
farmasötik form pharmaceutical form
farmasötik bilgiler pharmaceutical particulars
farmasötik bileşik pharmaceutical compounding
farmasötik bileşim pharmaceutical composition
farmasötik ara ürünler pharmaceutical intermediates
farmasötik yardımcı maddeler pharmaceutical excipients
farmasötik dozaj formu pharmaceutical dosage form
farmasötik muayene sözleşmesi pharmaceutical inspection convention
farmasötik ajanlar pharmaceutical agents
farmasötik formülasyon pharmaceutical formulation
farmasötik içerikler pharmaceutical ingredients
farmasötik form ve içerik pharmaceutical form and contents
farmasötik ürün sertifikası certificate of pharmaceutical product
farmasötik olarak kabul edilebilir pharmaceutically acceptable
farmasötik olarak kabul edilebilir tuz pharmaceutically acceptable salt
farmasötik bileşikler pharmaceutical compounds
farmasötik dozaj pharmaceutical dosage
farmasötik ürün sertifikası certificate of a pharmaceutical product
farmasötik maddeler pharmaceutical substances
tescilli farmasötik ürünler proprietary pharmaceuticals
farmasötik denetim işbirliği planı pharmaceutical inspection co-operation scheme
farmasötik kimyasallar pharmaceutical chemicals
farmasötik boru hattı pharmaceutical pipeline
farmasötik müdahale pharmaceutical intervention
bitmiş farmasötik ürün finished pharmaceutical product
teşhis amaçlı farmasötik diagnostic pharmaceutical
steril farmasötik sterile pharmaceutical
farmasötik atık pharmaceutical waste
dayanıklılık ve farmasötik form strength and pharmaceutical form
farmasötik dozlar pharmaceutical doses
etik farmasötik ürünler ethical pharmaceutical products
farmasötik sunum pharmaceutical presentation
farmasötik çözüm pharmaceutical solution