söz konusu olan bir dava

söz konusu olan bir dava teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
söz konusu olan bir dava a case in question

söz konusu olan bir dava terimi için benzer kelimeler ve anlamları
söz konusu dava case at issue
söz konusu dava said case
söz konusu olan bir durumdu was a case in point
söz konusu olan belirli bir önlem specific measure at issue
söz konusu olan bir şey something in question
söz konusu olan at issue
söz konusu olan nokta the point at issue
söz konusu olan point in question
söz konusu olan birey individual in question
söz konusu olan mesele matter in issue
söz konusu olan kelime the word in question
söz konusu olan at issue are
söz konusu olan olup olmadığı at issue is whether
söz konusu olan kısım part in question
söz konusu olan the thing in question
söz konusu olan subject at issue
söz konusu olan placed in question
söz konusu olan are a case in point
söz konusu olan suç the crime at issue
söz konusu olan eylemler acts in question
söz konusu olan borçlar liabilities in respect
söz konusu olan the one at issue
söz konusu olan eylemler acts at issue
söz konusu olan iyi the good in question
söz konusu olan the lot in question
söz konusu olan in question applies
söz konusu olan that have stake in
söz konusu olan belirli gerçekler ve koşullar particular facts and circumstances at issue
söz konusu olan placed at issue
dava konusu olan which is the subject of proceedings
bir şey söz konusu olduğunda as far as something is concerned
bir şey söz konusu olduğunda as something is concerned
ancak herhangi bir durumda, söz konusu ücretin% 25'inden az olmamalıdır. but in any event not less than 25% of said fee
bir reaksiyon söz konusu olduğunda a reaction is concerned
iyi bir izlenim bırakmak söz konusu olduğunda when it comes to making a good impression
söz konusu çağrı call in question
için söz konusu forementioned
söz konusu in question
söz konusu olabilir there may be
söz konusu olduğu sürece as far as concerned
söz konusu hisse senetleri shares in issue
söz konusu miktar amount at stake
söz konusu noter the said notary
söz konusu olmamak be out of the question
söz konusu değil it is out of the question
söz konusu kişi the person in question
söz konusu belge said document
söz konusu noter the said notary public
söz konusu gerçekler facts in issue
söz konusu borçlanma senetleri debt securities in issue