bunu benim için açıklar mısın

bunu benim için açıklar mısın teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bunu benim için açıklar mısın could you clarify this for me

bunu benim için açıklar mısın terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bunu benim için onaylar mısın? could you confirm this for me?
lütfen açıklar mısın could you please explain
açıklar mısın lütfen would you mind explaining
lütfen açıklar mısın can you please clarify
açıklar mısın would you clarify
bize nedenini açıklar mısın could you explain us why
benim benim benim my, my, my
erkek misin kadın mısın u r male or female
erkek misin kız mısın are you boy or girl
kız mısın erkek misin are you girl or boy
ister misin ister misin do want u want
bunu açıklar explains that
bunu açıklar explains this by
yazar bunu açıklar the author explains that
genel savunucusu bunu açıklar advocate general explains that
benim için ayarlayabilir misin could you arrange for me
benim olacak mısın will you be mine
benim getirmemi ister misin do you want me to bring
benim b ister misin would u like to b my
benim için ve benim adıma hareket etmek to act for me and in my name
benim için benim adına for me on my behalf
bunu söyler misin would you say that
bunu açıklayabilir misin could you clarify this
bunu yapacak mısın will you make this
bunu sağlayabilir misin can you ensure that
bunu karşılayabilir misin can you afford that
bunu yapacak mısın are you gonna do that
bunu temin edebilir misin could you assure that
bunu tartışmak ister misin should you wish to discuss this
lütfen bunu onaylar mısın will you please confirm this
bunu tutabilir misin could you hold this
bunu benim için tut hold this for me
bunu benim için netleştir clarify this for me
bunu benim için onayla confirm this for me
bunu benim için biliyorsun you know that for me
benim benim my-my
benim benim my my
benim bu konuda benim my take on this
benim evim benim kalem my home is my castle
benim hayatım benim yolum my life, my way
benim ülkem ve benim my country and i have
benim hayatım artık benim değil senin my life is no longer my own but yours
bu benim emrim, birbirinizi benim kadar sevdiğiniz this is my commandment, that you love one another as i have
bilişsel açıklar cognitive deficits
bu nedenini açıklar this explains why
nedenini açıklar explains why
açıklar it describes
hangi açıklar which explains
nasıl olduğunu açıklar explains how
ayrıntılı olarak açıklar explains in detail