gain a dominant position

gain a dominant position teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
gain a dominant position baskın bir pozisyon kazanmak

gain a dominant position terimi için benzer kelimeler ve anlamları

dominant position baskın konum
dominant market position baskın pazar konumu
abuse of a dominant position hakim durumun kötüye kullanılması
abuse of dominant position hakim durumun kötüye kullanılması
hold a dominant position baskın bir pozisyon tutmak
abuse of a dominant market position hakim piyasa pozisyonunun kötüye kullanılması
abuse dominant position kötüye hakim pozisyon
holds a dominant position baskın bir pozisyona sahip
dominant position in the market piyasadaki baskın pozisyon
a dominant position baskın bir pozisyon
strengthened the dominant position baskın pozisyonu güçlendirdi
holds a dominant position on the market pazarda baskın bir konuma sahip
alleged dominant position hakim durum iddia
to establish a dominant position baskın bir pozisyon oluşturmak
dominant bargaining position baskın pazarlık pozisyonu
held a dominant position hakim konumda olmak
in dominant position baskın konumda
finding abuse of dominant position hakim durumun kötüye kullanılması bulmak
in a dominant position baskın konumda
a group of companies in a dominant position baskın konumda bir şirketler grubu
ensuring a dominant position baskın bir pozisyon sağlamak
hold dominant position baskın pozisyon tutmak
collective dominant position ortak baskın konum
abusive exploitation of dominant position hakim durumun kötüye kullanılması
dominant position in a product bir üründe baskın pozisyon
gain position pozisyon kazanmak
gain a position pozisyon kazanmak
gain market position pazar pozisyonu kazanmak
gain or loss on net monetary position net parasal pozisyonda kazanç veya kayıp
gain a market position pazar pozisyonu kazanmak
gain customer loyalty and position the brand müşteri sadakati kazanmak ve markayı konumlandırmak
gain leading position lider pozisyonu kazanmak
dominant baskın
dominant character baskın karakter
dominant eye baskın göz
dominant gene baskın gen
dominant hemisphere baskın yarım küre
dominant idea baskın fikir
dominant inheritance baskın miras
dominant seventh chord baskın yedinci akor
dominant tenement baskın mülk
dominant trait baskın özellik
dominant wavelength baskın dalga boyu
non-dominant baskın olmayan
partially dominant kısmen baskın
genetic dominant genetik baskın
dominant hand baskın el
autosomal dominant otozomal dominant
dominant language baskın dil
non-dominant hand baskın olmayan el