| herhangi bir yasayı ihlal ettiğini reddetti |
denies it violated any law |
herhangi bir yasayı ihlal ettiğini reddetti terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| taraflar herhangi bir yabancı yasayı reddetti |
the parties renounce any foreign law |
| herhangi bir yasayı ihlal etmek |
violate any law |
| herhangi bir yasayı ihlal etmek |
breach any law |
| herhangi bir yasayı ihlal etmiyor |
does not violate any law |
| herhangi bir yasayı veya düzenlemeyi ihlal etmek |
violate any law or regulation |
| herhangi bir yasayı ihlal etmemek |
not violate any law |
| herhangi bir yasayı ihlal etmek. |
violating any law. |
| herhangi bir yasayı ihlal ediyor. |
violates any law. |
| herhangi bir yasayı ihlal etmek |
breaking any law |
| bir ürün veya faaliyetin telif haklarınızı ihlal ettiğini |
t that a product or activity is infringing your copyrights |
| ihlal ettiğini iddia ettiğiniz materyalin belirlenmesi |
identification of the material that you claim is infringing |
| maddenin veya faaliyetin ihlal ettiğini yanlış beyan etmek |
misrepresent that material or activity is infringing |
| yasayı ihlal etmek |
violate the law |
| yasayı ihlal eden |
who violate the law |
| yasayı ihlal ederdi |
would violate law |
| federal yasayı ihlal etmek |
violate federal law |
| rüşvet karşıtı yasayı ihlal etmek |
violating anti-bribery law |
| herhangi bir yasayı yerine getirmek |
satisfy any law |
| yürürlükteki herhangi bir yasayı yerine getirmek için gerekli görür |
deems necessary to satisfy any applicable law |
| tedbir herhangi bir yasayı, düzenlemeyi, prosedürü, gerekliliği içerir |
measure includes any law, regulation, procedure, requirement |
| bir yasayı |
pass a law |
| böyle bir yasayı uygulamak |
enforce such a law |
| bir yasayı yasaklar |
precludes a legislation |
| bir yasayı eski haline getirmek |
reinstate a law |
| böyle bir yasayı çıkardı |
has enacted such a law |
| hak ettiğini al |
get what you deserve |
| tavsiye ettiğini uygula |
practise what you preach |
| bana ne tercih ettiğini söyle |
tell me what you prefer |
| devam ettiğini biliyorum |
i know you go on |
| kabul ettiğini belirtmek |
signify its acceptance |
| kabul ettiğini beyan etti |
declares to accept |
| hak ettiğini |
that he deserves |
| hak ettiğini |
that she deserves |
| hak ettiğini |
that it deserves |
| kabul ettiğini kabul ediyorsun |
you acknowledge your acceptance |
| hak ettiğini biliyorum |
i know you deserve |
| ziyaret ettiğini biliyorum |
i know you visit |
| okuduğunu, anladığını ve kabul ettiğini |
that you have read, understood, and agreed to |
| bu eğilimin devam ettiğini görüyoruz |
we see this trend continuing |
| eşlik ettiğini |
that you accompany |
| büyümenin devam ettiğini görmek |
seeing continued growth |
| tüm bunların neye yardım ettiğini |
what this is all in aid of |
| hak ettiğini alır |
he gets what he deserves |
| kabul ettiğini onayla |
confirm that it accepts |
| temsil ettiğini |
represent that he or she |
| kabul ettiğini belirtir |
signifies its acceptance |
| neden tercih ettiğini gör |
see why prefer |
| hareket ettiğini |
that you are moving |
| delil teşkil ettiğini |
constitute evidence that |
| ne kadar nefret ettiğini |
how much he hated |