diğer yönleriyle, olumsuz olarak göze çarpmamak yeterliydi.

diğer yönleriyle, olumsuz olarak göze çarpmamak yeterliydi. teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
diğer yönleriyle, olumsuz olarak göze çarpmamak yeterliydi. in other aspects it was enough not to stand out negatively.

diğer yönleriyle, olumsuz olarak göze çarpmamak yeterliydi. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
göze çarpmamak not bat an eye
göze çarpmamak stand out against
göze çarpmamak go unobserved
göze çarpmamak not be afforded
göze çarpmamak to be unobtrusive
göze çarpmamak try not to stand out
göze çarpmamak failure to afford
ve diğer tüm yönleriyle and all other aspects
diğer yönleriyle olduğu gibi as in other aspects
doğrudan çarpmamak not directly impinge
tüm yönleriyle ilgili olarak with respect to all aspects of
gibi yönleriyle ilgili olarak with regard to aspects such as
pratik yönleriyle ilgili olarak with regard to practical aspects
maddi açıdan tüm yönleriyle adil olarak sunmak present fairly, in all material aspects, the financial
yeterliydi sufficed
yeterliydi it was enough
yeterliydi was enough
yeterliydi were enough to
bu yeterliydi that was enough
yeterliydi was sufficient
yalnız yeterliydi alone was enough
yeterliydi was adequate
yeterliydi were adequate
benim için yeterliydi it was enough for me
sonuç yeterliydi the result was satisfactory
yeterliydi been sufficient
için yeterliydi was enough for
neredeyse yeterliydi was almost sufficient to
kendisi yeterliydi was itself enough
yeterliydi was worth enough
düşünce yeterliydi thought was enough
yeterliydi was simply enough
oda yeterliydi room was adequate
göstermek için yeterliydi was ample to show
kontrol etmek yeterliydi it was enough to check
bunu bilmek yeterliydi it was enough to know that
hala yeterliydi was still adequate
tanımlamak için yeterliydi was sufficient to identify
yalnız yeterliydi alone was sufficient
sadece buluşmak için yeterliydi was only sufficient to meet
sonuçlar yeterliydi the results were satisfactory
onlar yeterliydi they were enough
şimdi yeterliydi was now enough
yönleriyle facets
tüm yönleriyle all aspects
tüm maddi yönleriyle in all material aspects
güçlü yönleriyle oynamak play to their strengths
tüm maddi yönleriyle adil bir şekilde sunmak present fairly, in all material respects
tüm yönleriyle dokunur touches all aspects
gibi yönleriyle in aspects such as