| hep seni getiriyorum |
always bringing you |
hep seni getiriyorum terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| seni getiriyorum |
i am bringing you |
| dün seni sevdim seni hala seviyorum, hep ... |
i loved you yesterday i love you still, i always have....i a |
| getiriyorum |
i am bringing |
| getiriyorum |
i'm bringing |
| bir araya getiriyorum |
i am putting together |
| yerine getiriyorum |
i fulfill |
| gereksinimleri yerine getiriyorum |
i fulfill the requirements |
| gereksinimleri yerine getiriyorum |
i meet the requirements |
| soruyu gündeme getiriyorum |
i raise the question |
| tüm şartları yerine getiriyorum |
i meet all the requirements |
| gereksinimleri yerine getiriyorum |
i fulfil the requirements |
| gereksinimleri yerine getiriyorum |
i fit the requirements |
| şimdi bu sorunu dile getiriyorum |
i raise this issue now |
| söz verdiğim şeyi yerine getiriyorum |
i fulfill what i promise |
| bence getiriyorum |
i think bringing |
| bu gereksinimleri yerine getiriyorum |
i match these requirements |
| bu sorunu dile getiriyorum |
i raise this issue |
| bunu bir alışkanlık haline getiriyorum |
i make it a habit |
| kendim getiriyorum |
myself am bringing |
| seni hep seveceğim |
i'll always love you |
| seni hep hatırlıyorum |
i always remember you |
| hep seni bekliyor olacağım |
i will always be waiting for you |
| seni hep özleyeceğim |
will always miss you |
| seni hep sevdim |
i have always loved you |
| seni hep hayal ediyorum .... |
i all dream u.... |
| seni hep sevmedim mi? |
haven't i always loved you? |
| hep seni sonsuza dek seveceğim, öncelikle dünyada sen varsın. |
all love you forever primarily on the world's first is you. |
| ya hep ya hiç |
all-or-none law |
| hep beraber şarkı söyleme |
barbershop singing |
| hep bir |
hep a |
| aksilikler hep üst üste gelir |
it never rains but it pours |
| hep birlikte |
masse |
| hep birlikte |
all together |
| hep olacak |
will always be |
| hep genişleyen |
ever-widening |
| diğer taraftaki çimenler hep daha yeşildir |
the grass is always greener on the other side |
| hiç yokken hep olmak |
abundantly clear |
| hep daha büyük |
ever-larger |
| şimdi hep beraber |
all together now |
| hep birlikte |
all togheter |
| ben hep içindeyim |
i am all in |
| hep yeni |
ever new |
| hep sevdim |
i have always liked |
| hep birlikte |
we all together |
| hep olacak |
always will be |
| hep istedim |
i always wanted to |
| hep oldum |
i always have been |
| hep |
were always |
| sen hep |
you are always |
| bunu hep düşündüm |
i have always thought that |