| uzun süreli istikrar için |
for long-term stability |
uzun süreli istikrar için terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| uzun süreli kazanç için kısa süreli ağrı |
short-term pain for long-term gain |
| uzun vadeli istikrar |
long term stability |
| uzun vadeli istikrar programları |
long term stability programs |
| uzun süreli kullanım için |
for long term use |
| uzun süreli depolama için |
for long term storage |
| uzun süreli kullanım için |
for extended use |
| uzun süreli kiralama için |
for long term rental |
| sudaki organizmalar için toksik, uzun süreli olumsuz etkilere neden olabilir |
toxic to aquatic organisms, may cause long-term adverse |
| uzun süreli kullanım için |
for extended wear |
| sudaki organizmalar için çok toksik, uzun süreli olumsuz etkilere neden olabilir |
very toxic to aquatic organisms, may cause long-term adverse |
| uzun süreli ufuk için |
for a long term horizon |
| yaşlılar için uzun süreli bakım |
long term care for the elderly |
| daha uzun süreli koşular için |
for longer runs |
| uzun süreli sakinler için yönerge |
directive on long term residents |
| uzun süreli kullanım için |
for prolonged operation |
| uzun süreli kullanım için |
for exsanguination |
| sudaki organizmalar için toksik, uzun süreli neden olabilir |
toxic to aquatic organisms, may cause long-term |
| uzun süreli ortaklıklar için |
for long-lasting partnerships |
| uzun süreli kullanım için tasarlanmıştır |
are designed for long-term use |
| uzun süreli diş sağlığı için |
for long-term dental health |
| daha uzun süreli koşu için |
for a longer running |
| istikrar için |
for stability |
| güney doğu avrupa için istikrar antlaşması |
stability pact for south eastern europe |
| finansal istikrar için riskler |
risks to financial stability |
| mali istikrar için kod 1998 |
code for fiscal stability 1998 |
| sosyal istikrar için bir tehdit oluşturuyor |
poses a threat to social stability |
| istikrar için bir tehdit |
a threat to stability |
| istikrar polis birimleri için mükemmellik merkezi |
the center of excellence for stability police units |
| istikrar için tehditler |
threats to the stability |
| istikrar için mücadele |
fight for stability |
| istikrar için geniş taban |
wide base for stability |
| istikrar için iyi ol |
be good for stability |
| istikrar için bir güç |
a force for stability |
| istikrar için çaba |
striving for stability |
| güney için istikrar antlaşması |
stability pact for south |
| istikrar için tasarlanmış |
designed for stability |
| istikrar için yol haritası |
roadmap for stability |
| uzun süreli kiralama |
long lease |
| uzun süreli |
long-form |
| uzun süreli hafıza |
long-term memory |
| uzun süreli |
longterm |
| uzun süreli etkili |
prolonged-action |
| uzun süreli bakım tesisi |
long term care facility |
| uzun süreli ilişki |
long term relationship |
| uzun süreli depolama |
long term storage |
| uzun süreli hafıza |
long term memory |
| uzun süreli işsizlik |
long-term unemployment |
| uzun süreli ilişki |
long-standing relationship |
| uzun süreli bakım tesisleri |
long-term care facilities |
| uzun süreli kullanım |
long-term use |