| sizinle birlikte çalışmaya başlama fırsatına sahip olduğum için mutluyum. |
am glad to have the opportunity to start working together with you. |
sizinle birlikte çalışmaya başlama fırsatına sahip olduğum için mutluyum. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| sahip olduğum için mutluyum |
i am glad to have |
| sahip olduğum için mutluyum |
i am happy to have |
| sahip olduğum için mutluyum |
i'm glad to have |
| sahip olduğum için mutluyum |
i am happy to have had |
| sahip olduğum için çok mutluyum |
i am so happy for having |
| sahip olduğum için mutluyum |
i am delighted to have |
| sahip olduğum için mutluyum |
i am glad i had |
| sahip olduğum için mutluyum |
i'm happy to have had |
| sahip olduğum için mutluyum |
i feel glad for having |
| sahip olduğum için mutluyum |
i'm happy to have |
| sahip olduğum için mutluyum |
i'm happy for having a |
| bu adresleme fırsatına sahip olmak |
have this opportunity of addressing |
| farkındalık yaratma fırsatına sahip olmak |
having the opportunity to create awareness |
| insanlarla tanışma ve paylaşma fırsatına sahip olmak |
to have the opportunity to meet and share with people from |
| burada olduğum için mutluyum |
i am happy to be here |
| burada olduğum için mutluyum |
i am glad to be here |
| burada olduğum için çok mutluyum |
i am very happy to be here |
| burada olduğum için mutluyum |
i am delighted to be here |
| burada olduğum için mutluyum |
i'm glad to be here |
| burada olduğum için mutluyum |
i'm happy to be here |
| iletişimde olduğum için mutluyum |
i am glad to communicate |
| yardımcı olduğum için mutluyum |
i'm happy to have helped |
| burada olduğum için çok mutluyum |
i'm so happy to be here |
| burada seninle olduğum için mutluyum |
i am happy to be here with you |
| bugün olduğum için çok mutluyum |
i am delighted to be today |
| burada olduğum için çok çok mutluyum. |
i am so so so happy to be here. |
| ispanya'da olduğum için mutluyum |
i'm happy to be in spain |
| arkadaş olduğum için mutluyum |
i am happy that we are friends |
| hayatınızın bir parçası olduğum için mutluyum |
i'm glad to be a part of your life |
| parçası olduğum için mutluyum |
i am happy to be a part of |
| veya sizinle sizinle iletişim kurmamızı sağlamak |
or to have us communicate with you by |
| sizinle çalışmaya devam etmek için sabırsızlanıyoruz |
we look forward to continue working with you |
| sizinle çalışmaya devam etmek için sabırsızlanıyorum |
looking forward to continue working with you |
| çalışmaya başlama |
beginning study |
| çalışmaya başlama durumu |
availability to start work |
| çalışmaya başlama |
start of working |
| sahip olduğum şeye sahip olacağım |
i'll have what she's having |
| sizinle çalışmaya devam etmeyi dört gözle bekliyorum |
i look forward to continuing working with you |
| belirlemek için sizinle birlikte çalışacak |
will work with you to determine |
| her sebep için her zaman bize güven, yakında sizinle birlikte olacağız. |
count on us always for every just cause, we will be with you soon. |
| sahip olduğum için şanslı |
lucky to have |
| sahip olduğum için şanslıyım |
i am lucky to have |
| sahip olduğum için |
due to i have |
| sahip olduğum için üzgünüm |
sorry for having |
| sahip olduğum için şanslıydım |
i was lucky to have |
| sahip olduğum için şanslıyım |
i'm lucky to have |
| sahip olduğum için heyecanlıyım |
excited about having |
| sahip olduğum için özür dilerim |
apologise for having |
| sahip olduğum için minnettarım |
i appreciate having |
| sahip olduğum için şanslıydım |
i was fortunate to have |