yasal statüye giden yol

yasal statüye giden yol teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yasal statüye giden yol path to legal status

yasal statüye giden yol terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yasal statüye göre by legal status
yasal statüye sahip olmak have legal status
yasal statüye sahipti had the legal status
üyeler yasal statüye sahip olacak members shall have the legal status
yasal statüye sahip olmak have any legal status
statüye tabi subject to status
aynı statüye sahip olmak have the same status
statüye ulaşmak reach status
statüye geri döndü are returned to the status
düşük statüye sahip olmak have low status
özel statüye sahip olmak have special status
bu statüye ulaşmak achieve this status
ulusal hukuktaki statüye zarar vermemek not prejudice the status under national law
tam statüye uygun accorded full status
düşük statüye sahip olmak having low status
aktif statüye sahip olmak have an active status
statüye sahip olmalı shall have the status
düşük statüye sahip olmak have a lower status
statüye uygun olmalı status should be accorded
iyi bir çevresel statüye ulaşmak achieving a good environmental status
statüye yükselmek risen to the status
özel bir statüye sahipler are accorded a special status
yüksek statüye sahip olmak have high status
bu statüye sahip has this status
statüye mezun olmak graduate to status
düşük statüye sahipti had low status
bağımsız statüye sahip olmak have independent status
düzensiz statüye sahiptir has irregular status
eşit statüye sahip olmak have equal status
cehenneme giden yol iyi niyetlerle döşenmiştir, road to hell is paved with good intentions, the
cehenneme giden yol iyi niyetlerle döşenmiştir the road to hell is paved with good intentions
ileriye giden yol path forward
başarıya giden yol path to success
iyileşmeye giden yol road to recovery
zenginliğe giden yol road to riches
ileriye giden yol is the way forward
başarıya giden yol road to success
ileriye giden tek yol the only way forward
vatandaşlığa giden yol pathway to citizenship
vatandaşlığa giden yol path to citizenship
toprağa giden yol path to ground
ileriye giden bir yol bulmak find a way forward
hedefe giden her yol mubahtır the end justifies the means
ileriye giden bir yol a path forward
başarıya giden yol way to success
başarıya giden yol haritası roadmap to success
iyi giden yol well-trodden path
hiçbir yere giden yol road to nowhere
ileriye giden yol are the way forward
vatandaşlığa giden bir yol a path to citizenship