within a set time limit

within a set time limit teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
within a set time limit belirlenmiş bir süre içinde

within a set time limit terimi için benzer kelimeler ve anlamları
within the time limit süre içinde
within a time limit bir süre içinde
within the required time limit istenen süre içerisinde
within the shortest time limit en kısa süre içerisinde
deliver the document within the prescribed time limit dokümanı belirtilen süre içerisinde teslim etmek
shall provide, within a time limit bir süre içerisinde
within the time limit laid down belirtilen süre içerisinde
is not filed within the time limit süre içinde dosyalanmadı
within the time limit provided verilen süre içinde
within a certain time limit belirli bir süre içinde
within the prescribed time limit öngörülen süre içerisinde
set time limit zaman sınırı koy
set a time limit zaman sınırı koymak
set a time limit for how long ne kadar süre
set up a time limit zaman sınırı koymak
set time limit (120) zaman sınırını belirle (120)
time limit set forth belirlenen zaman sınırı
within a set period of time belli bir süre içinde
within set time limits belirlenen süre içinde
within this limit bu sınır içinde
within the credit limit kredi limiti dahilinde
granted within the limit limit dahilinde verilir
within the upper limit üst sınır dahilinde
within the 15-day limit 15 gün içinde
will be within the limit limit dahilinde olacak
within the word limit kelime limiti dahilinde
stays within the limit. limit dahilinde kalır.
within the limit for limiti dahilinde
within age limit yaş sınırı dahilinde
back within limit sınırın içinde
set a limit limit koymak
set up a limit limit koymak
set limit values limit değerleri ayarla
set an upper limit üst sınır koymak
set upper limit üst limiti belirle
a limit can be set bir limit belirlenebilir
the limit that was set belirlenen limit
set your limit sınırını belirle
set a strict limit kesin bir sınır koymak
set an age limit yaş sınırı koymak
above the set limit belirlenmiş limitin üstünde
set from time to time zaman zaman ayarlamak
debated in depth within within içinde derinlemesine tartışıldı
time limit zaman sınırı
no time limit zaman sınırı yok
prescribed time limit öngörülen süre
without time limit zaman sınırı olmadan
without limit in time zaman kısıtlaması olmadan
a time limit bir zaman sınırı
statutory time limit yasal zaman sınırı